9 Haziran 2023 Cuma

Sunum Dosyası

Çikine-25x25-tuval,yağlı boya-2018

                                     Ege Üniversitesi Sanat tarihi Bölümün de okuyan kızım şu an da ise yüksek lisans yapmak da ,Hocasın dan bana ulaştırılan bir teklifle sunum hazırlamış dım.Bu sunum  benim de bulunduğum bir ders de gösterilecek di.Araya pandemi girmiş sunum elim de kalmış dı.Bu fikir ben de genişledi durdu..Bir ara Sayın Ümmühan Kazanç Hanımefendi ile bir görüşmemiz de kendisinin değerli öneriler de bulunması sunum dosyamı daha da genişletmeme vesile oldu.

                                    Elim de hazır bir dosya olmasına rağmen yılların verdiği birikimle her an değişip gelişeceğini de biliyorum..

                                    Söz edecek çok şey olmasına rağmen bu dosyada çizgiler ve kavislerle tanışmam dan söz edeceğim.Uzun yıllar dır yaşantıma çok değerli şeyler katan dağlar da yaşıyorum.Toprakla uğraşıp kazancımın bir kısmını elde ettim.Uzun saatler dışarda zaman geçirdiğim için ,sürekli olarak her şeyi inceleme alışkanlığı edindim.Her bir yaprağı.nasıl dizildiklerini,dalların nasıl da peşi sıra birbirlerini incitmeden katmanlar halinde uzadıklarını görürüm.Bir ara küçük bir sürümüz vardı.Keçiler,koyunlar onlara eşlik eden köpeklerim..Onların kılların daki zarif döngüleri,tavuklarımın tüylerindeki dizilim de görüyorum..Sanırım ilk önce kuzine de kaynayan su buharının havaya yükselirken oluşturduğu helezoni çıkışlarını izlemeye başlamış dım.

                                 Bulutların muhteşem dizilişlerinde ki ahenk ise büyüleyicidir..



             



                   Çok sonraları ise bütüne yayılan çizgileri farkettim.Dağların süzülür gibi görünen çizgileri adeta gökyüzüne uzanıp başka bir zaman boyutta devam ediyor du.Bulutlar bu görünmeyen kavislerin içinde yer almalıydı..Bir kuş mu uçuyor dışarı çıkamaz ..Bu ahengin için de yerini almak durumun dadır.

                                     



Kayısılık-40x50-1990
      Kayısılık adlı eserim de iç güdüsel bir şekil de kavisler ve döngüler yapmışım.Doğa da yaşamaya başlayalı 5 sene olmuş ve çok da farkın da olmadan bu muhteşem yola ayak basmışım..Şimdiler de ise bu çizgiler ve kavisler le sarmalanmış adeta dolanıklık için de çıkmaya çalışırken daha da dolanıyorum.Resimler kenarda birikiyor bitmiyor.Bazen çözülme oluyor bu sefer de başka bir boyutta yaşadığım dolanıklık içinde buluyorum kendimi..Olsun varsın diyorum,benim oyun alanım ve Yaratıcının kapısına dayanmışım çalıyorum da çalıyorum.


Kayısılık tuval arkası yazısı
     Kapının içerden açıldığını öğrendim.

     Damlıkavak Yılların da yaşam koşullarım ne deniyle tuval arkasına yazılar yazmaya başlamış dım..Yer çok dar ve kağıt bulamadığım olur du..

      Fahir Aksoy resimlerin den her dönem için   kendine ayır derdi.

     Ne kadar haklıymış..



      

Pembe ve Haldun-Tuval,yağlı boya-35x50-1998



Devam edecek..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder