8 Ocak 2023 Pazar

Naive Resim


İki Arkadaş


Spritüel bir kitap da 'Akaşa yayınları Krayon kitapların dan birin de olduğunu anımsıyorum '  resim sanatının enerjisinin eril  olduğunu okumuş dum.

Bu da geçmiş den beri neden  erkeklerin resim sanatın da lider olduğuna dair bir yanıt olmuş du benim için...Altın çağ da eril ve dişil enerjinin dengelenmesi gözlemleniyor.Yine bu değişen enerjiler insanların içlerine dokunuyor ve ruhlarına sahip çıkıyorlar.Kimin de sanat kimin de din kiminde doğaya dönüş gibi bir çok şekilde görünüyor.

                   İlk insanların mağara duvarlarına yaptıkları ilkel resimin doğasında naivlik vardır.Onlar sanat hakkında ne biliyordu?İçgüdüsel bir şekilde yaşadıklarını daha çok da etkisi altında kaldıklarını mı çiziyorlar dı?Hepimizin doğasında yaratıcılık vardır ve yüzeye çıkmak ister.Bunun için ruh dediğimiz parçamızı görüp kabul edip onunla iş birliği yapmamız gerekdiğini yaşayarak gördüm.Ruh parçamız adeta çığlık atarak bize kendini göstermek için çırpınır.

                 Sanat dediğin de nedir

                 Bloğumda yazdığım bir öyküden alıntıyla cevap verebilirim.

    Her ne kadar kendim için yapıyorsam da,içimde yaralı benliklerime şifa,yaşama güzellik katmak isteği ,,resimlerimi izleyenlerin mutluluğunu görmek yani diğerleri için bir şeyler yapmak,

şu yaşama geldik gidiyoruzu kolay etmek ,insanlık vazifemi yapmış olmanın hazzını da yaşatıyor bir yandan.

                 Neden boyuyor çiziyorsun,neden sabahın ikisinde kalkıyorsun,gözlerine yazık değil mi soruları aslın da kendilerine  ait.

                 Dağlarda ki o muhteşem çizgiler,kavisler..şifalı rüzgarlar,tatlı tatlı akan derelerin sesi mi resim yaptırıyor..

                 Yalnızlığın verdiği çaresizlik mi yoksa..Kendi yalnızlığımın derin kalabalığını sanki yaratıcının verdiği kutsal bir görev olarak algılıyorum şimdiler de..


                Her günüm dağlar da sanatın,yaşamın,doğanın sırlarını izleyip anlamakla geçiyor.Kayalar,yapraklar.rüzgar , kuş sesleri yolumu aydınlatıyor.Doğada gördüğüm çizgi,renk ve ahengi böyle yaratılmış olmanın verdiği naiv bir ilham esintisiyle tuvale dökme heyecanı yaşıyorum.

Fahir Aksoy ile beraberim



Türk naive resim sanatının ilk ustası Fahir Aksoy'la tanışıp bir sene onun atelyedesin de çalışdık dan sonra doğa en büyük öğretmenim oldu.


1985 den beri doğa da yaşıyorum.Halen yeni şeyler keşfediyorum.Yaşamın kendisi bir sanat.Sadece çizgiler,renkler değildir gördüklerim.Benim için asıl olan rüzgarın,akan derenin,öten kuşların duygularım üstündeki olumlu etksidir.Her bahar yenilenen doğa ile uyumlanır onunla bir daha ve daha güzel olanı ararım.Doğa da ve resim de yeni bir şey keşfedip heyecanlandığım da neden daha önce görmedim derim..Bu kendini adamayla ilgili bir şey.Uzun yıllar çalışmayla ilgili..Sanki sanat sen ne kadar kendini adarsan bende sırlarımı o kadar açarım diyor.Bırakamıyacağım bir noktaya geldiğimi hissediyorum.Akan bir dere gibi,ne kadar adarsam kendimi o da o kadar güçlü akıyor..

      
 Her yeni resim daha bir emek istiyor.Ustalaşmak her şeyi kolaylaştırmıyor.

              

Şimdiler de böyleyim


       Kuşlar,çiçekler,böcek ve diğer hayvanlar la içiçe..

      Çok şükür

Hüma-Tuval,yağlı boya-35x50-2009










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder